Konak Belediyesi Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi

         Güzel bir Pazar gününden herkese merhabalar.Gelin şimdi hep beraber bu hafta içi yaptığımız Oyuncak Müzesi gezimizi inceleyelim.Müzenin sloganı şöyle; İzmir, çocukların ve tekrar çocukluğunu yaşamak isteyen büyüklerin büyülenerek gezecekleri ve kendilerini masal dünyasında bulacakları düş müzesine kavuşuyor. Gerçekten de müzenin girişinden itibaren kendinizi masal dünyasında gibi hissediyorsunuz. 

         Öncelikle Oyuncak Müzesi'ne gitmek için Konak Varyant Eğitim Diş Hastanesi'nden yukarı çıkmak gerekiyor. Konak'a metro veya otobüsle gelirseniz müzeye gitmek daha rahat olur,çünkü müzenin yakınlarında park yeri yok.Biz de Konak YKM'de buluşup beş dakikalık bir yürüyüşün ardından müzeye ulaştık. 

         Gördüğünüz gibi girişte bizi bu şekilde oyun oynayan çocuk heykelcikler karşıladı.Bunların sadece dışarıda olduklarını düşünmeyin,içerideki duvarlarda çocuk motifleriyle bezenmiş.

         Şimdi gelelim oyuncaklara. Türkiye'den çok fazla oyuncak göremedik.Genellikle oyuncaklar Almanya,Japonya ve Amerika'dan gelmiş. Kahire,Polonya,Romanya gibi yerlerden gelen oyuncaklar daha kültürel iken Amerika'dan gelen oyuncaklar Barbie gibi daha ziyade popüler kültüre hitap eden oyuncaklardı. 

         En çok dikkat çeken oyuncaklardan biriyse gerçek saçlı bebekti.1920'li yıllarda Batı ülkelerindeki yoksul aileler geçimlerini sağlamak için kendi kızlarının saçlarını oyuncak üreticilerine satıyorlarmış. Aşağıda fotoğrafını paylaştığımız bebek de 1930 ABD yapımı, gerçek saçları olan porselen bebeklerin bir örneği.

         Bir diğer ilginç oyuncak ise Alman yapımı '' Laterna Magica'' isimli oyuncak. Bu oyuncağın özelliği Lumiere kardeşlerin 1895'te yarattığı ilk sinema makinesine ilham perisi olmasıymış. Solda kalan kamera ise Muzaffer İzgü'nün müzeye armağanıymış.

        

         Bir vitrinde Pembe Panter ve Fred Çakmaktaş gibi çocuk animasyonlarına konu olmuş figürler yer alırken, diğer vitrinde Muhammed Ali gibi büyüklere de hitap eden efsanevi karakterler vardı. Unutmadan söyleyelim oyuncaklar 1800'lü yıllar ve 1970'li yıllar arasındandı. Sizi fotoğraflarla boğmak istemediğimizden oyuncak fotoğraflarının hepsini atmayacağız. Yolunuz düşerse kendiniz gidin keşfedin 😄. 

        Açıkçası iki katlı olmasına rağmen müze bize biraz küçük geldi. Kısa sürede incelenebilecek bir yer. Ama yine de görülmeye değer bir sürü ilginç oyuncak vardı.

       Müzeden bahsedip de Ümran Baradan'dan bahsetmezsek olmaz. Ümran Baradan, Dünyaca ünlü seramik sanatçımız, 2004 yılında bu müzeyi açarak Dünya çocuklarına armağan etmiş.  

       Yavaş yavaş çıkışa gelecek olursak, bizim de girişte fark edemediğimiz inanılmaz bir İzmir Körfez manzarası sizi karşılıyor. Biz gittiğimizde hava kapalı olsa da manzara yine de kendini göstermeyi biliyordu. 

         

         Bizden bu günlük de bu kadar. Hepinize yeni yerler görmenizi, yeni lezzetler tatmanızı önerirken aşağıdaki linklerden bize ulaşabileceğinizi de hatırlatmak istiyoruz.

      Instagram : haritadakipinler

      Facebook : haritadakipinler